kategoriler

ilginç farklı bilgi değişik gerçekler gerçek bilinmeyen bilinmeyenler gizli güzel kültür saçma eğlenceli olağanüstü sağlık şaşırtıcı akılcı bilim biliyormuydunuz dünya efsane faydalı hakkında istanbul karikatür komik kültürel su sır tarih az ağaç bilgiler bilinen bilinçaltı doğa düşünce faydaları hava hayat hayvan icat insan kadın kanser korkunç koru köpek neden rehber sanat tatlı tünel uzay yiğit özgür youtube çocuk çok az öğrenilenler 4 bin ışık yılı 7 tepe 90 AMERİKA DENEY DNA HAARP I.Q KIYAMET Nobel Prof. dr. Aziz Sancar Profesör SİLAHI Türkiye aile altı ama anlamları arasındaki araştırma aslında astral astronomi asıllar at ateş ayasofya bahattin bağlantılı beden beyazdır beyazıt bezuar biber bildiği biliyor muydunuz bilmedikleriniz bilmek blue beam boy boyama boyamak buluş bunları bölge canlar canlı cevaplar civciv contorıum dehliz deli deneyleri denizi derleme dili dimitri mendeleyev diş dişlek dondurma dost doğal doğayı doğrular duygular düşünmek edilen edirnekapı ejderi element elmas elmas gezegen en endişe erkek evrim eğlence fark farklar farkı fasulye fatih fazla feza fikir frekans garip gdo genel kültür gerilim gezegen geçirmek gitmeyin gobi gönderme gücü gülümseme harita hava kabarcıkları haytap herşey heykel hile hissetmek horoz hoş hücre inanılmaz insanoğlu iyi kabarcık kar karikatürleri karma kedi keçi keçisi kişi kişinin kocamustafapaşa komedi komodo korku korkutucu kreatif kristof kolomb kullanışlı kutusu kuyu köpekbalığı köpekler kötü küçük kınalıada kırmızı kısa kız maden mantıklı marmara mavi ışık projesi merak mesaj meyve meyveler mineral mod müzik nasa nedir nota oksijen olağanüstü.. ot oyun oyuncak pandora pandoranın kutusu penguen piri reis pıçaklarım reenkarnasyon renk renkler renklerin dili resim ruh ruh bedenden ayrılınca saadet sahte sakal sarayburnu saç saçmalık ses seyahat sirklere siyah sorular sosyal medya stromae su altı su altında subliminal sultanselim sütleğen sıhhat sıradışı sırlar tane tanınmış tarihin tasarım tavuk tebrik tehlike teori tepe toprak trajikomik tropikal twitter uydu uzay üssü uzun varoluş vestern video vine vitamin yansıma yasa yaşam yemek yeni dünya düzeni yeraltı yerebatan sarnıcı yesidef yiyecekler yüksek yüz yılan zarar verme zehir çekici çemberlitaş çirkin çizgi film çocukluk çokaz çöl çöller ölümler özellikleri ünlü üs üstün ışık şapka şarkı şartlar şehir şeker şifalı şu lüzumsuz bilgiler için ne ayıp halbuki kaynak göstermiştim şimdi göstermiyorum anasını satıyım

8 Ekim 2015 Perşembe

Yer altı şehri İstanbul



İşi biraz daha kurcalıyorum, içine biraz daha giriyorum, tünellerin derinliğine kadar iniyorum ki İstanbul un gizemini, üzerinde yaşadığımız şehrin taşı toprağının aslını azda olsa bilelim.



İSTANBUL 

Bir yandan İstanbul'un çeşitli yerleri metro için kazılırken, bir yandan da kentin altında varlığı bilinen tarihi yeraltı yollarıyla ilgili öyküler dilden dile dolaşıyor.

Özellikle 'tarihi yarımada' diye adlandırılan Eminönü bölgesinde çok sayıda dehliz bulunuyor.

İstanbul Arkeoloji Müzesi Müdürü Halil Özek, "Bu dehlizler su dolaşımının sağlanması için yapılmış.

Ancak bu su şebekesinin tamiratında kullanılan tüneller bir insanın girebileceği boyutta olduğu için, Bizans bunları askeri amaçlı
da kullanmış olabilir" diyor.
Bizanslılar Belgrad Ormanı'ndan kemerlerle Saraçhane'ye kadar getirdikleri suyu, borular ve tünellerle yerin altına indirmişler.

Yapılan dehlizlere yerleştirdikleri borularla suyu önce sarnıçlara oradan da çeşmelere ulaştırmışlar.

'Girişini bilen kör olmuş'

İstanbul'un dehlizleriyle ilgili çok sayıda efsanesi var: "İstanbul'un altı birbirine bağlı tünellerle kaplıymış.

Hatta bu dehlizlere Yerebatan Sarayı'nın gizli bir yerinden de giriliyormuş ve tünel denizin dibinden Kınalıada'ya kadar gidiyormuş.

Tüneller Kapalı çarşı'nın altından da geçiyormuş.

Sivrikapı'da bir tünel girişi varmış, Kumkapı'ya kadar çıkıyormuş; girişini bilen kişi ise kör olmuş."

Yeraltında kayık sefası



Sultanahmet Endüstri Meslek Lisesi'nin altındaki sarnıçtan uzanan tünellerin ise Binbirdirek, Yerebatan ve Eminönü Belediyesi'nin altındaki Theodoras sarnıçlarıyla bağlantısı olduğu iddia ediliyor.

Sarnıcın su dolu dehlizlerinin şimdiki adıyla At Meydanı olan Hipodromun altından geçip Ayasofya'ya bağlandığı söylenmekte.

Bu tünellerde kayıkla gezmek mümkün.

Bu tüneller define avcıları içinde büyük önem taşıyor.

Meşhur Bizans hazinelerini bulmak için çaba harcayan define avcılarının tüneller içerisinde belli bölgeler de yaptıkları 'hafriyat' çalışmaları sonucunda ne bulduklarını kimse bilmiyor.


Saray bağlantısı

Sultanahmet'in altındaki dehlizlere bir örnek de Ayasofya bölgesinde yapılan kazı çalışmalarında ortaya çıkartılan 'Büyük Bizans Sarayı' ndan Hipodrom'a ve Yerebatan Sarnıcı'na doğru uzanan dehlizler.
Müdür Özek, İstanbul'un kolay kolay fethedilememesinin nedenlerden birinin iyi savunma mekanizmaları olduğunu belirtiyor.
Özek, "Bu dehlizler askeri amaçla kullanılmış
olabilir. Kazı çalışmalarımızda irili ufaklı dehlizlerle karşılaştık.

Bunlar Sultanahmet bölgesindeki sarnıçlarla saray arasındaki bağlantılar.

Ama birçoğu çökmüş.

Dehlizin birinde bir arkadaşımız 100 metre kadar sürünerek ilerledi, ancak sonuna varamadık.

Kazı çalışmaları Sultanahmet'in yerin altından da tamamen birleşeceğini gösteriyor" diye konuşuyor.



Zindanlar bağlantılı


Ayvansaray'daki 2 bin yıllık tarihi olan Anemas Zindanları da Bizans için büyük önem taşıyan bölgelerden biriymiş.
'Battalgazi', 'Tarkan', 'Sahte Bizans', 'Şahmaran' gibi birçok filme ev sahipliği yapmış Anemas Zindanları'nın sorumluluğunu çocuklar devralmış.

Duvarlarına iplerle tırmanan 'Küçük Battalgaziler', temizliğiyle uğraştıkları zindanlarda bir de tünel keşfetmişler.

Çevre sakinleri tünelin Yedikule Zindanları'yla bağlantı kurmak için yapıldığını iddia ederken, Haliç'in altına doğru inen başka galeriler olduğunu da söylüyor.

Çevre sakinleri Osmanlı'nın İstanbul'u fethettiği gün Bizans Kralı Konstantin'in zindanlardaki geçitlerden kaçtığını ve hazinelerini bu tünellerde sakladığını anlatıyorlar.
Tüm bu efsane ve bilgiler istanbul'un altının da üstü kadar karmaşık olduğunu gösteriyor.



Yerebatan'dan Kınalıada'ya tünel!

Yerebatan'dan Kınalıada'ya uzanan tünel efsanesi Giovanni Scognamillo'nun yazdığı, 'İstanbul Gizemleri' adındaki kitapta da geçiyor. 80 yıl önce yazılan 'İstanbul'un Yedi Harikası' adındaki bir kitapta, Yerebatan Sarayı'nın gizli bir girişinden başlayan tünelin kuzeydoğu yönünde ilerleyerek, Marmara'nın altına girdiği, Üsküdar'dan güneydoğu istikametinde bir açı yaparak düz bir hat halinde Kınalıada'ya ulaştığından bahsediliyormuş.


Gizlilik yemini


Tüneller Kapalıçarşı'nın altından da geçiyormuş tabii.

Hatta şu an, çarşının gizli tutulan bir yerinden girilebiliyormuş bu tünellere.

Buralarda yemek takımı üzerine çalışan gümüş kaplama atölyeleri varmış.

Çalışanlara da işe başladıkları gün, dehlizlerden kimseye bahsetmeyeceğine dair Kur'an'a el bastırılıyormuş.

Tüneller Kapalıçarşının altından başka yerlere doğru da gidiyormuş, ama buraları kullanmak kesinkes yasakmış.

Bir keresinde, biraz Kolomb ruhlarından, çokça da hazine meraklarından dehlizlere girmişler.


Dehlizler labirent gibiymiş.


Giren çocuklardan sadece biri geri dönmeyi başarmış, diğerleri yollarını bulamayıp tünellerde kaybolmuş.

Dönen çocuk da aklını oynatmış ve bir daha hiç yeryüzüne çıkmamış.


1. Dünya Savaşı'ndan kalma geçitler


 19. yüzyıl sonu-20. yüzyıl başında kurulan Amerikan Board School'ların arasında da geçitler mevcutmuş.

Şimdiki Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüsü olan eski Robert College ile bir zamanların Arnavutköy Kız Koleji arasında ve Bebek arasında 1.Dünya Savaşı'ndan kalma geçitler olduğu söyleniyor.

Birbirine çok yakın olan Cağaloğlu Anadolu Lisesi'yle, İstanbul Erkek Lisesi arasında 1. Dünya Savaşı'nda yapılmış bir tünel varmış.


Kaynak:ULAŞ YILDIZ
Radikal.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder