kategoriler

ilginç farklı bilgi değişik gerçekler gerçek bilinmeyen bilinmeyenler gizli güzel kültür saçma eğlenceli olağanüstü sağlık şaşırtıcı akılcı bilim biliyormuydunuz dünya efsane faydalı hakkında istanbul karikatür komik kültürel su sır tarih az ağaç bilgiler bilinen bilinçaltı doğa düşünce faydaları hava hayat hayvan icat insan kadın kanser korkunç koru köpek neden rehber sanat tatlı tünel uzay yiğit özgür youtube çocuk çok az öğrenilenler 4 bin ışık yılı 7 tepe 90 AMERİKA DENEY DNA HAARP I.Q KIYAMET Nobel Prof. dr. Aziz Sancar Profesör SİLAHI Türkiye aile altı ama anlamları arasındaki araştırma aslında astral astronomi asıllar at ateş ayasofya bahattin bağlantılı beden beyazdır beyazıt bezuar biber bildiği biliyor muydunuz bilmedikleriniz bilmek blue beam boy boyama boyamak buluş bunları bölge canlar canlı cevaplar civciv contorıum dehliz deli deneyleri denizi derleme dili dimitri mendeleyev diş dişlek dondurma dost doğal doğayı doğrular duygular düşünmek edilen edirnekapı ejderi element elmas elmas gezegen en endişe erkek evrim eğlence fark farklar farkı fasulye fatih fazla feza fikir frekans garip gdo genel kültür gerilim gezegen geçirmek gitmeyin gobi gönderme gücü gülümseme harita hava kabarcıkları haytap herşey heykel hile hissetmek horoz hoş hücre inanılmaz insanoğlu iyi kabarcık kar karikatürleri karma kedi keçi keçisi kişi kişinin kocamustafapaşa komedi komodo korku korkutucu kreatif kristof kolomb kullanışlı kutusu kuyu köpekbalığı köpekler kötü küçük kınalıada kırmızı kısa kız maden mantıklı marmara mavi ışık projesi merak mesaj meyve meyveler mineral mod müzik nasa nedir nota oksijen olağanüstü.. ot oyun oyuncak pandora pandoranın kutusu penguen piri reis pıçaklarım reenkarnasyon renk renkler renklerin dili resim ruh ruh bedenden ayrılınca saadet sahte sakal sarayburnu saç saçmalık ses seyahat sirklere siyah sorular sosyal medya stromae su altı su altında subliminal sultanselim sütleğen sıhhat sıradışı sırlar tane tanınmış tarihin tasarım tavuk tebrik tehlike teori tepe toprak trajikomik tropikal twitter uydu uzay üssü uzun varoluş vestern video vine vitamin yansıma yasa yaşam yemek yeni dünya düzeni yeraltı yerebatan sarnıcı yesidef yiyecekler yüksek yüz yılan zarar verme zehir çekici çemberlitaş çirkin çizgi film çocukluk çokaz çöl çöller ölümler özellikleri ünlü üs üstün ışık şapka şarkı şartlar şehir şeker şifalı şu lüzumsuz bilgiler için ne ayıp halbuki kaynak göstermiştim şimdi göstermiyorum anasını satıyım

30 Eylül 2015 Çarşamba

Erkek Ve Kadının Vücut Farkları











İki cinsin de vücut ve organ yapılarıyla ilgili gerçekleştirilen bir araştırma ilginç sonuçlar ortaya koydu. Buna göre, kadınlara göre daha "su"lu ve "kan"lı olan erkek, boyda, kiloda ve el uzunluğunda karşı cinse fark atarken, kadına oranla daha kısa yaşıyor. 












-Erkeğin beyni yüzde 14 oranında daha ağır. Erkeğin kalbi de daha büyük ancak, yavaş atıyor. Erkeğin kalbi dakikada ortalama 72, kadının kalbi ise 80 kez çarpıyor. Erkeklerde 4.5 litre kana karşılık, kadınlarda 3.6 litre kan bulunuyor.
-Erkek vücudunun yüzde 60-70′i sudan ibaret iken, kadınlarda ise bu oran yüzde 50-60 arasında. 
-Erkekler hareketsiz vaziyette, vücudun metrekaresi başına ortalama 39.5 kalori, kadınlar ise 37 kalori yakıyor. Erkek günlük 2 bin 700 kaloriye, kadın ise 2 bin kaloriye ihtiyaç duyuyor. 
-Erkeklerde, kadınlarınkinin yarısı kadar yağ dokusu var. Kadınlarda yağ dokusu vücudun yüzde 27?sini, erkeklerde yüzde 15′ini oluşturuyor. Kadın vücudunda erkeklerden 3.5 kg daha fazla yağ bulunuyor. 
-Erkekler, hayatları boyunca ortalama olarak kadınlardan 40 gün daha az hastalanıyor. 
-Erkeklerin toplam 1.8 metrekare, kadınların 1.6 metrekare derisi var. 








-Her 105 erkek çocuğa karşılık 100 kız çocuk doğuyor. 
-Erkek beyni yüzde 14 oranında daha ağır. Buna karşılık kadınların iki beyin yarım küresindeki iletişim daha iyi olup, beyindeki kan dolaşımı da daha sağlıklı gerçekleşiyor. 
-Erkek elinin ortalama uzunluğu 19.7 santimken, kadın eli ise 17.3 santimetre. -Erkekler ileri yaşlara kadar, kadınlar ise menopoza kadar (yaklaşık 50 yaş civarı) dölleyebilme ve döllenebilme yeteneğine sahip. -Kadınların yüzde 20sinde, erkeklerin ise sadece yüzde 8′inde safra kesesi taşı oluşuyor. 
-Erkekler kadınlardan daha hızlı yaşlanıyor. 55 yaşındaki bir kadın, beden gücünün yüzde 90′ına sahip. Oysa aynı yaştaki erkekte bu oran yüzde 70. 









-35 yaşındaki erkeğin damar sistemi, 50 yaşındaki kadınınkine eşdeğer. Buna karşılık, kadında sadece cilt daha ince olduğu için daha erken yaşlanıp kırışıyor. Kadınlar yaşlanma olayını, psikolojik olarak erkeklerden daha güçlükle kabulleniyor. 
-Erkekler, kadınlardan yüzde 50 oranında fazla kas hücresine sahip bulunuyor. Buluğ çağında erkeklerde kas hücrelerinin sayısı 20 misli, kadınlarda 10 katı artıyor. Erkek vücudunun yüzde 40′ı, kadın vücudunun yüzde 35′i kaslardan oluşuyor. Kadınlardan üçte bir oranında daha güçlü olan erkekler, bacakları daha uzun ve daha kaslı olduğu için kadınlardan daha iyi koşup daha uzağa zıplayabiliyor. 
-Ortalama erkek 175 santim boyunda ve 73.5 kg ağırlığında. Göğüs çevresi 98.5 santim, beli 80.4 santim. Ortalama kadın 160 santim boyunda olup 61.2 kg?dir. Göğüs çevresi 90.1 santim olup kalça genişliği 96.5 santim ve beli de 74.3 santimdir. 
-Gırtlaktaki ?Adem elması? adı verilen çıkıntı da sadece erkeklere hastır. 

-Kadınlar daha uzun ömürlü? Erkekler dakikada ortalama 16 kez, günde de 23 bin kere soluk alıp veriyor. Kadınlar ise dakikada 20-22 kez, günde 30 bin kez kere nefes alıp veriyor. Her iki cins de 12 bin litre hava soluyor. -Erkekler ortalama 71.5 yıl, kadınlar 78 yıl yaşıyor. 
-Erkeklerde 4.5 litre, kadınlarda 3.6 litre kan bulunuyor. 
-Erkeklerin 140/88 olan tansiyonu da kadınlarınkinden yüksek. Bu değer kadınlarda 130/80 şeklindedir. 
-Erkeklerin omuzları daha geniş, kolları ve bacakları daha uzun, kemikleri daha ağır, eklemleri de daha büyüktür. Buna karşılık kadınların kalça kemikleri daha geniş, eklemleri de daha oynaktır.
-Kadınların ses telleri daha kısa olduğu için sesleri de daha tizdir. 
-Kadınların işitme ve koklama duyuları daha güçlüdür. Buna karşılık erkekler parlak ışığa karşı daha hassastır. Erkek gözü ayrıntıları daha iyi seçer. 









-Erkeklerin vücut ısısı kadınlardan daha yüksektir. 
-Kadınların saçları daha sık ve telleri daha dirençlidir. Saç kökleri kafa derisinden 2 milim daha derinde olduğu için erkeğinki kadar çabuk dökülmez. 
-Kadınlar daha çok antikor üretir, bu sebeple de erkeklere kıyasla bakteri ve virüs hastalıklarına daha seyrek yakalanır. 
-Erkeklerin sivilce sorunu daha fazladır. Bu da daha çok testosteron üretmesinden kaynaklanır. Bu hormon yağ bezelerini uyarır ve derideki gözeneklerin tıkanmasına, dolayısıyla sivilceye sebep olur. -Sadece her 4 AIDS hastasından biri kadındır. 
-Kadınlar, deri altındaki yağ tabakasının fazlalığı sebebiyle erkeklerden daha iyi yüzer.


Kaynak: http://www.dersimiz.com/

29 Eylül 2015 Salı

Yalanmış Meğerr   :)

Daha önce duymadığınız 35 garip bilgi


28 Eylül 2015 Pazartesi

Yüz Boyama Sanatında Farklı Fikir Tomurcuklanmaları

Çokta cici olmuşlar

Yaratıcılık bir başka

















20 Eylül 2015 Pazar

Su Altındaki İlginç Hava Kabarcıkları





Su örümcekleri (Argyroneta aquatica) suyun altında balıklarla birlikte aynı ortamda yüzmekle kalmayıp aynı onlar gibi soluk alıyor. Bu örümcekler tamamen suyun altında oluşturdukları ipeğimsi örümcek ağları arasındaki geniş hava kabarcıkları içinde yaşıyor. Experimental Biology dergisinde yayımlanan bir çalışmanın sonuçları, bu hava kabarcıklarının fiziksel solungaçlar gibi çalıştığına ve örümceklerin hareketsiz bir şekilde dinlenirken tüketecekleri oksijenin çoğunu içlerinde barındırdığına işaret ediyor. Böceklerde fiziksel solungaçların bulunması yeni bir bilgi değil. Bazı küçük böcekler vücutlarını kaplayan ince hava zarı sayesinde derelere ve nehirlere hızlı hareketlerle dalıp çıkabiliyor. Bu tür böcekler hava zarındaki oksijeni tüketirken aynı anda sudan içeriye gaz yayıldığından zarın içindeki hava yenilenmiş oluyor. Su örümceklerinde ise durum biraz farklı. Bunlar, yüzeye sık sık çıkarak hava alıyor ve hava kabarcıklarını kendileri dolduruyor. Yüzeyden aldıkları hava kabarcığını arka bacakları ile karın bölgesi arasında tutan örümcekler daha sonra gerektikçe bu havayı su altında oluşturdukları büyük hava kabarcığına ekliyor. Bu şekilde bu hava kabarcığı uzun süre sönmeden kalabiliyor. Yapılan araştırmada hava kabarcıklarının içine çok ince oksijen sondaları yerleştiren uzmanlar, içerideki havanın dinlenme pozisyonundaki örümceğe 24 saatten fazla yetebileceğini bildiriyor. Örümcekler sadece beslenmek, çiftleşmek ve yüzeyden hava temin etmek için bu hava kabarcığından ayrılıyor. Diğer zamanlarda ise dışardaki avcı balıklardan ve böceklerden bu hava kabarcığı sayesinde korunarak uzun süre yaşayabiliyorlar. Su örümceklerinden esinlenen bazı denizaltı tasarımcıları, sürekli bir hava tedariği sağlayacak şekilde çalışacak küçük su altı araçlarının ana hatlarını belirlemeye başladı bile.










kaynak:http://bilimgenc.tubitak.gov.tr/

18 Eylül 2015 Cuma

Beyin Taramalarıyla Kanıtlandı: Köpeğiniz de Sizi Düşünüyor

Uluslararası araştırmalar, köpeklerin sahiplerini gerçekten düşündüğünü ortaya çıkardı.


İnsan ve köpeklerin dostluğu bundan 30.000 yıl öncesine dayanır. İnsanın ilk evcilleştirdiği ve evrimini bile etkilediği türlerden biri olan köpeklerin sadakati dünyanın farklı yerlerinde yapılan araştırmalarla bilimsel olarak da açıklığa kavuştu.

Köpeklerin insanlardan, özellikle sahiplerinden sürekli ilgi istemesinin nedeni onları gerçekten seviyor ve düşünüyor olmalarından kaynaklanıyor.

Köpeklerin beyinleri üzerinde araştırma yapan bilim insanları köpeklerin insanları sadece sevmekle kalmadığını, onları kendi ailelerinin bir parçası olarak algıladığını ortaya çıkardı. Araştırmaya göre köpekler korunma ve ilgi ihtiyaçlarını karşılamak üzere kendi cinslerinden daha çok insanlara güveniyorlar.

                  

Bir nörolojik görüntüleme araştırması için eğitimli köpekler MRI makinesine sokuldu. Köpeklerin tanıdıkları ve tanımadıkları farklı insan ve köpeklerin kokularına verdikleri tepkiler karşılaştırıldı.

Bütün köpeklerin sahiplerinin kokusu köpeklerin beynindeki ödül merkezini harekete geçirdi. Bu sonuç köpeklerin tanıdıkları ve sevdikleri insanları diğer köpek ve insanlardan fazla önemsediklerini gösteriyor.

Budapeşte'de gerçekleştirilen başka bir nörolojik görüntüleme araştırması da köpeklerin farklı insan ve köpek seslerine tepkisini inceledi. Sonuca göre insan ve köpeklerin seslere verdikleri tepkiler bir hayli benzer. Sevecen ve öfkeli sesleri birbirinden ayırabilen köpekler bu tip sesleri duyan insanların tepkilerine benzer tepkiler veriyor. Bu da sesli iletişim kurarken köpeklerin birebir ne dediğimizi anlamasalar bile konuyla ilgili bir fikirleri olabileceğini gösteriyor.


Budapeşteli ekip tarafından yapılan başka bir araştırma da köpeklerin sahiplerini bebeklerin ebeveyleriyle iletişim kurduğu gibi iletişim kurduğunu gösterdi. Köpekler de korku veya endişe hisseden bebeklerin ebeveynlerine sığındıkları gibi aynı duyguları hissettiklerinde sahiplerine sığınıyor. Fakat kedi veya at gibi evcilleştirilebilen diğer hayvanlar ne olursa olsun sahiplerini sığınacak, güvenilir biri olarak görmüyor ve onlardan da kaçıyor.

Ayrıca köpekler, primatlar dışında insanların gözlerinin içine bakarak iletişim kurmaya çalışan tek tür. Köpekler kendi biyolojik ebeveynlerinden ziyade insanlarla bir bağ kurma eğilimindeler.

Köpek sahiplerinin köpeklerini "oğlum-kızım" diye sevmesinin bir nedeni var

Devam eden araştırmalar tek taraflı da değil. Ekim ayında ABD Massachusetts General Hospital'da yapılan bir araştırma insanların beyin aktivitelerinin de kendi çocukları ve köpeklerine karşı verdikleri inceledi. Araştırmaya en az iki yıldır hem çocuk hem de köpek sahibi olan kadınlar katıldı. Katılımcılara hem kendi çocukları hem de köpeklerinin fotoğrafları gösterildiğinde beyinlerinde duygusal yakınlık, görsel işlem ve sosyal iletişim bölgelerinin harekete geçtiği gözlemlendi. Buna göre insanlar köpeklerini kendi çocukları gibi görüyor.

Köpek sahipleri ne kadar köpeklerin sahip olmadığı ve ancak 'farkındalık'la ortaya çıkan 'suçluluk' gibi duyguları yaşadıklarını düşünse de bu aslında mümkün değil. Yine de köpeklerin duyguları hakkındaki birçok sezgisel tespitlerinin yanlış olduğu söylenemez. En azından köpeklerin bizi ailesi gibi gördüğünü ve onlara olan sevgimizin karşılıklı olduğundan emin olabiliriz.



http://www.mynet.com/dan alınmıştır.

17 Eylül 2015 Perşembe

İnsanoğlunun bilinmeyen özelliklerini öğrenmek ister misiniz? 


Vücudumuzda bulunan yağla 7 iri sabun kalıbı yapabiliriz.

O kadar çok karbon taşırız ki bunları bir araya toplayıp kullanmak mümkün olsa; 9000 adet kurşun kalem yapabiliriz. 

2200 kibrite yetecek kadar fosforumuz, 250 gramdan fazla sülfürümüz, bir kaşık dolusu magnezyumumuz, 5 cm boyunda bir çivi yapacak kadar demirimiz vardır. 

Vücudumuzda 25 milyar oksijen alıcı kırmızı kan yuvarlakları bulunmaktadır. Bunları bir yüzey üzerine yayacak olursak 2570 metre karelik bir alanı kaplar. 

Bebekken 270′den fazla kemiğimiz varken, büyüdükçe bunların bazısı birbiriyle kaynaşarak sonunda sadece 206 kemikle kalırız. 

Kalbimiz normal olarak dakikada 70-72 kere atar. Bu atışa göre, 70 yaşındaki insanın kalbi 2500 milyon kere atmış ve bu süre içindede 167561600000 kilo kan, damarlarımıza pompalamıştır. 

Normal bir vücut ısısı ile dayanabileceği en sıcak suyun ısısı 110°C dir. 

Tek bir dakika içerisinde 1025 cm küplük havayı içimize çeker, 4 kilograma yakın kanı vücudumuz içinde devrederiz. 

Yapılan araştırmalara göre 6 dakika su altında kalabilir, 20 dakika nefesimizi tutabilir, sıfırın altında 103 derecelik bir soğuğa karşı koyabiliriz. 30 gün aç 110 saat da uykusuzluğa dayanabiliriz.

Esmerlerde 120 bin, sarışınlarda ise 140 bin adet saç teli vardır. Her geçen gün başımızdan 80-150 arasında saç teli kopar ve yerine yine aynı sayıda yenileri çıkar. 

En uzun kalp durması 4 saat. 1987 yılının aralık ayında denize düşen bir norveçli'nin kalbi 4 saat durdu. Vücut ısısının düşmesi nedeniyle norveç'li 4.saat sonunda yaşama döndü.

Ameliyat sırasında bazen büyük miktarlarda kana ihtiyaç duyulabiliyor. 1970 yılında Chicago'da yapılan açık kalp ameliyatında 50 yaşındaki hemofili hastası için bin litreye yakın kana ihtiyaç duyuldu.




16 Eylül 2015 Çarşamba

çok az bilinen gerçekler ile yine karşınızdayım efenim
Karınca iki hafta su altında yaşayabilir.
Denizyıldızlarının beyni yoktur.
İçtiğimiz sular 3 milyar yaşındadır.
Ördeğin sesi yankı yapmaz.
İnsan yılda en az bin 460 rüya görür.
En uzun boylu insan 1940 yılında ölen 2.72 metre boyunda ABD'li R.P. Wadlow olmuştur.
Bir yılan 3 yıl uyuyabilir.


15 Eylül 2015 Salı


                                     


How I Met Your Mother dizisini izleyenler Zoey karakterinin "Kaptan" namıyla anılan zengin ve deniz tutkusuyla bilinen eşini bilir. Bilmeyenler için özetlemek gerekirse; Kaptan çok kibar ve üreli gülümseyen bir kişi olmasına rağmen hep ana karakterlerimiz tarafından tekinsiz bir adam olark algılanır. Ondan bi inceden çekinirler hep...


Bu şık ve gülümsemeyi seven adamın neden tekinsiz bir adam izlenimi yarattığını ise ancak Kaptan'ın mimiklerini yorumlayarak anlayabilirler


Kaptan'ın fotoğrafı yorumlanırken göz kısmı kapanır ve ortaya güzel gülüşlü bir adam çıkar. Ağız kısmı kapatılınca ise; o sempatik adamdan eser kalmaz ve kafalar iyice karışır...


Çünkü gülmek bütün bir yüzle yapılan bir eylemdir ve sadece dudak hareketleriyle dişlerinizi göstermeniz gerçekten güldüğünüz anlamına gelmez.


Bu ve daha fazla bilgi için   ">http://bedendilininsifreleri.blogspot.com.tr/ e bakabilirsiniz.

14 Eylül 2015 Pazartesi

BOY UZUNLUĞUNA GÖRE SAĞLIK PROBLEMLERİ

Son yapılan araştırmalar göstermiştir ki bazı hastalıklar, belli bir uzunluktaki insanları daha çok etkilemektedir. Boy uzunluğunun nasıl belli hastalıklar için risk teşkil ettiği henüz anlaşılamasa da, boy uzunluğunun da hastalık gelişimde bir risk faktörü olduğu anlaşılmıştır.

Şaşırtıcı görülse de boy uzunluğu, birçok sağlık problemiyle ilişkilendirilmiştir. Ne kadar uzun ya da kısa olduğunuza bağlı olarak belirli hastalıklara yatkınlığınız vardır. Sabahları, akşama göre daha uzun olduğunuzu biliyor muydunuz? Bunun sebebi gün içinde omurlar arasındaki mesafenin azalmasıdır. Bu azalma boyunuzu yaklaşık bir cm kısaltır.

Son yapılan araştırmalar göstermiştir ki bazı hastalıklar, belli bir uzunluktaki insanları daha çok etkilemektedir. Boy uzunluğunun nasıl belli hastalıklar için risk teşkil ettiği henüz anlaşılamasa da, boy uzunluğunun da hastalık gelişimde bir risk faktörü olduğu anlaşılmıştır.


Kısa Boylu Kişilerde Görülen Sağlık Sorunları:

Kalp ve Damar Hastalıkları:

Avrupa Kalp Dergisinde yayınlanan bir çalışmaya göre kısa boylu olmak, kalp hastalıklarına yakalanma riskini arttırmaktadır. Bu konuda yapılan pek çok çalışmaya göre kısa boylu kişilerde kalp hastalıklarına yakalanma riski %50 artmıştır. Kısa boyun nasıl kalp hastalıkları riskini arttırdığı henüz bilinmese de bilim adamları yakın gelecekte bu soruya olası cevaplar bulacaklardır.
İnme:

İnmenin kısa boylu insanlarda çok daha yaygın olduğu bulunmuştur. Amerikan Kalp Derneği Dergisi’nde yayınlanan bir İsrail çalışmasına göre kısa boylu erkeklerin uzun boylu erkeklere göre %54 daha yüksek inme riski taşıdıkları gösterilmiştir. Bunun nedeni beslenme ya da hormonal faktörler olabileceği gibi çevresel faktörler de olabilir. Sebep ne olursa olsun kısa boylu insanlar inme geçirmeye daha yatkındırlar.
Alzheimer Hastalığı:

Alzheimer Hastalığı Dergisi’nde yayınlanan 2007 yılında yapılan bir çalışmada, 175 cm’in üzerindeki kişilerde 165 cm’nin altındaki kişilere göre Alzhaimer hastalığı riski %59 azalmıştır. Alzheimer Derneği göre yaklaşık 5,2 milyon Amerikalı Alzheimer hastasıdır. Artan yaş ile Alzhaimer hastalığı riski artsa da en önemli risk faktörü kalıtımdır.Boy uzunluğunun belirli hastalıklara nasıl yatkınlık oluşturduğu henüz bilinmese de bilim adamları, bu soruya yanıt aramaya devam ediyorlar. Ancak dengeli beslenme, düzenli spor ve sağlıklı bir yaşam tarzıyla endişeleneceğiniz bir sorun kalmayacaktır.

Bu ve daha fazla bilgi için → http://boy-uzatma-sirlari.blogspot.com.tr/    sayfasını ziyaret edebilirsiniz

11 Eylül 2015 Cuma

Çaktırmadan modumuzu yükselten yiyecekler 

1- Pazı!


University of York and Hull York Medical School’da yapılan bir araştırmaya göre depresyon ve folik asit arasında ciddi bir bağlantı var. Folik asit düşüklüğü, depresyonun tetikleyicisi. Pazının içinde bulunan yüksek folik asit, ‘çaktırmadan’ modumuzun yükselmesine sebep oluyor.


2- Kuşkonmaz!


İçeriğindeki C vitamini, vücudu rahatlatıyor ve depresyon ile savaşmaya hazır hale getiriyor. Yanı sıra tıpkı pazıda olduğu gibi kuşkonmazda da folik asit olduğunu belirtmeden geçmeyelim.


3- Yulaf!


İçeriğinde bulunan yüksek miktardaki magnezyum ile tam bir mutsuzluk savaşçısı. Sabah kahvaltılarının vazgeçilmezi, belki de günümüzün mimarıdır ne dersiniz?


4- Domates!


İçerdiği güçlü antioksidanlar, hücrelere zarar verecek her türlü girişimi engelliyor ve böylelikle vücut kendini daha zinde ve sağlıklı hissediyor. Sağlıklı vücut, sağlıklı ruh!


5- Yumurta!


Tok tutma özelliği ile pek sevdiğimiz yumurta, gün geçmiyor ki bizi şaşırtmasın. Buyurun seratonin. İçeriğinde bulunan bu madde, depresyon temellerini anında yok ediyor ve vücuda ‘ben mutluyum’ sinyalini gönderiyor.


6- Siyah Çikolata!


Konu mutluluksa, çikolatadan bahsetmeden kapatırsak haksızlık etmiş oluruz. Siyah çikolata tok tutmasının yanısıra, bir kıtırı ile bile mutlu edebiliyor. İçeriğindeki kakao flavinleri, stres seviyesini azaltmanın anahtarı!

10 Eylül 2015 Perşembe

Youtube dan derlediğim ilginç videolar (ilginizi çekecek)


Ölülerle Fotoğraf Çekilme Geleneği Hakkında Korkunç Bilgiler
https://www.youtube.com/watch?v=RlvSWFMghZg

Çok Korkunç 6 Arkeolojik Keşif
https://www.youtube.com/watch?v=kkQHxgLFVZc

Arka Planda Korkunç Gerçekler Yatan 10 Görüntü
https://www.youtube.com/watch?v=8taxe4HwqzA

Asla Gitmek İstemeyeceğiniz Gizem ve Sırlarla Dolu 6 Yer

Dünyadaki En Ölümcül 13 Yol
Dünyayı Birde Bu Hızda İzleyin (Ağır Çekimler)
https://www.youtube.com/watch?v=RrVQeIBn1YE


Bonus 
Oscar'a aday olan en kısa film 1 dk 40 saniye :)
https://www.youtube.com/watch?v=KCNfK_JYqEY

9 Eylül 2015 Çarşamba

ekşi sözlük döktürmüş efenim

çok az kişinin farkında olduğu korkutucu gerçekler

hemen hemen her 100 milyon yılda bir, dünyaya çapı 5 km'den büyük bir meteor çarpıyor olması ve böyle bir çarpışma halinde, insanlığın bırakın medeniyetini ayakta tutmayı, türünün yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kalacak olması, bir de tabi, son büyük çarpışmadan beri aşağı yukarı 100 milyon yıl geçmiş olması vb. şeylerdir.

herkesin aslında sıradan biri olduğu.

insanların kendi yarattıkları sisteme köle olması ve devamlılığı için özgürlüklerinden feragat ediyor olması, bir insanın dünyadaki tüm maddi değerlerden daha değerli oluşunun unutulması, kâr etmedeki amacın sadece daha fazla kâr etmek olması ve elde edilen kârlar ile yeni kâr yatırımlarının yapıldığı sonsuz ve amaçsız doyumsuzluk, savaşların ve terör örgütlerinin aslında silah üretimi ve ticaretinin yok olmaması adına hiç bitmemesi, dünyadaki tüm iktidarların halkların korkularından besleniyor oluşu ve aslında tüm bunların sebebinin insan doğası oluşu; tüm bu sistem yıkılsa bile yerine gelecek sistemin akıbetinin de mevcut olanın tıpa tıp aynı olacağı.

bundan 150 yıl önce yaşayan kimsenin şimdi yaşamaması. ve aynı şekilde şu an yaşayan kimsenin 150 yıl sonra yaşamayacağı. yani dünyaya 150 sene içinde reset atılabileceği gerçeği. dünyayı 150 yıl içinde cennete ya da cehenneme çevirebilme şansı.

uzayda milyarlarca göktaşının başıboş gezmesi ve orta boy bir tanesinin dünyaya çarpması halinde şu çok önemsediğimiz hayatın biteceği gerçeği.

tv kumandası üreten firmaların aynı zamanda sele bant üreticisi olmaları. vb.

dünyayı devletlerin değil, çok uluslu şirketlerin yönetmeye başlaması.

türk kahvesinin nescafeden çok daha fazla uyku kaçırdığı

1 adet altin alyansa 4 ton su harcanmasi.

yetişkin bir okaliptüs ağacı yılda 250 ton su emer ki kökleri 100 metre derinliğe kadar gidebilecek güce sahiptir. peki buradaki korkunç gerçeklik nerede derseniz, bol yağmur alan iklimler dışında yetiştirilmesi son derece tehlikelidir. zaten bol yağmurlu iklimlerde bulunmasının bir diğer nedeni de bol yağmur alan araziyi emdiği suyla dengeleyebilmesidir. diğer türlü kıraç, verimsiz bir toprak parçasına dönerdi. ana vatanı dışında değişiklik olsun diye alıp bahçeye falan dikerseniz suya ulaşmak için yapmayacağı şey yoktur, plastik, beton dahil kanalizasyon borularını delip geçmesiyle, kaldırım taşlarını yerlerinden oynatmasıyla meşhurdur güney asya'da. türkiye'de batı karadeniz haricinde büyümesi, üretiminin yaygınlaştırılması son derece kötü sonuçlara sebep olur. bulunduğu nokta itibariyle 50 metre çapta, suya ihtiyaç duyan hiç bir ağacın büyümesine izin vermez, dediğim gibi su kaç metrede olursa olsun bulmak için dibe kök salmaya devam eder, köklerindeki enzimler toprağın kimyasını bozar, ağacı kesseniz dahi en iyi bakımla en erken 5 sene sonra tarım yapabilirsiniz o arazide.

internet başında ömrümüzün çürüdüğü.

köpekbalığı yüzgecinden yapılan pahalı mı pahalı çorba için köpekbalıklarının avlandıktan ve yüzgeçleri kesildikten sonra denize geri atılması. o hayvanların o halde ölüme terkedilmesi.
insanların giderek sanal dünyanın içine gömülmeye başlaması ve iki boyutlu hale dönüşmesi.
işin kötüsü, sadece sanal dünyada mutlu olabilmeleri.


etrafta ne kadar çok kişinin esrar kullanıcısı olduğu. hiç kimse bilmiyor ama rakam korkunç.

sıfırın gücü.

klavye tuslari cok kolay cikabilir ama cok zor yerine takilir.

dünyaya en yakın galaksi alfa senturi
ve o da 4.4 ışık yılı uzakta
tam o kadar mesafe boyunca çevremizde hiç bir şey yok
boşluk lan
git git bitmez
ölürsün


bazı dizilerdeki başrol oyuncuları haftada 50.000 tl kazanıyor. oyuncunun aylık maaşı 200.000 tl'ye denk geliyor.

ve sen bu dandik dizileri izleyerek o oyuncunun bu paraları kazanıp çılgın atmasına, ultra lüks bir hayat yaşamasına vesile oluyorsun.

selçuk şahin'in maç başına gol ortalamasının rodrigo tabata'dan yüksek olduğu.

demin farkettim, ödüm koptu.


titizleri uyuz edecek gercek: her tarafimiz bakterilerle kapli
olmekten korkanlari uyuz edecek gercek: yasadigin her saniye olume biraz daha yaklasiyosun

neticede karbon hidrojen oksijen bilesikleriyiz. bu acidan en tirt ozellikli canlidan pek bi farkimiz yok. canlilar bunlardan olusur cogu bunlardir yani.

bes duyumuz komple yalan. bununla ilgili bi entryim vardi cok eskiden kalma ama ara bul link ver isiyle ugrasmaya useniyorum. ama bes duyumuz yalan. hadi sanat yaraticilikla yapilan bisi de bilim dedigin pur gercegi arayan bisi ve bilim de bu aslinda yalan olan bes duyuyla yapiliyor. ilginc dimi.


hacı ne kadar bencil varlıklarsınız yav.
dünyanın ılıman iklimini sağlayan eksen eğimini sağlayan uydu ay giderek uzaklaşıyor.
yörüngeden çıkacak.
kuvvetle muhtemel canlı yaşamı ortadan kalkacak veya şu andakiler gidecek
yerine daha dayanıklıları gelecek.
tabii olaya mehtaba karşı rakı içmek hayal oluyor diye bakmak da mümkün.
ama ay yolcudur. bağlasan durmaz.


yakın bir zamanda kansere çare bulunamazsa 1980 sonrası neslin neredeyse tamamı kanserden gidecek. hormonlu gıdalar, dört bir yandaki sinyaller, ürünlerdeki kanserojen maddeler, hava kirliliği vs. derken ayvayı yiyeceğiz gibi. bizden önce bu kadar net kanser ortamı yoktu.

uzay gibi bir sonsuzlukta milyarlarca hatta trilyonlarca güneş ve gezegen olması.

ders kitaplarında okuduğumuz türkiye kendi kendine yeten bir tarım ülkesidir geyiğinin nüfusun 30-40 milyonlar arasında olduğu dönemlerden kalma olması. mevcut 75 milyonu besleyecek bir tarımın olmaması, dünya gıda krizine girdiğinde 3 çocuk 5 çocuk gazıyla 90 milyona dayanan ülkenin %80'inin kıvrana kıvrana gideceği gerçeği. herkes görmezden geliyor bunu.

güneşin arka segmentinden dünyaya yaklaşan büyük bir göktaşının, tespit edildikten sonra sadece 2 hafta süremizin olması. uzun vadeli plan yapmayın. bugünü yaşayın derim...

markette kilosu 10-15 milyona satılan ucuz taze kaşarların aslında imha edilmesi gereken, tarihi geçmiş,patlak iade edilmiş kaşarlardan, kazanlarda eritilerek yapılıyor oluşu.

1 kg kaşar =yaklaşık 11lt sütten yapılır.
çiğ sütün litresi = 1,15 hesabını siz yapın


8 Eylül 2015 Salı

bayıldım aman

hayatı kolaylaştıracak ilginç icatlar



Üçlü priz sorununa kökten çözüm getiren bir buluş
















Hareketli kase ile çocuğunuzun yaramazlıklarına göz yumabilirsiniz













Kahvenizin sıcaklığını diliniz yanmadan öğrenmenizi sağlayacak fincanlar










Bisikletinizle gezerken iz bırakmak isterseniz bu tekerlekleri kullanabilirsiniz








lazer yaya geçidi

Hanyoung Lee tarafından geliştirilen lazer yaya geçidi ile dikkatsiz sürücü ve yayaların sebep olduğu trafik kazalarının önlenmesi hedefleniyor









Araçların lazer ışınları ile oluşturulan sanal duvarı fark etmemeleri neredeyse imkansız






Yaya geçidi ile araçlar arasında sanal bir duvar oluşturan lazer teknolojisinin çalışma mantığı oldukça basit



Sanal duvar tamamen lazer teknolojisi ile oluşturuluyor









Yakın bir gelecekte trafik ışıklarının yerini bu sanal duvarlar alacak gibi görünüyor










Yağmur sonrası toprak kokusu almak için gittiğiniz parkta oturacak kuru bir bank bulamama sorununu bu icat ile çözmek mümkün









Akrep ve yelkovanın hangi saati gösterdiği artık daha net







pipet şeklindeki buz kalıbı ile içkinizin soğumasını beklemenize gerek yok












Keyfine düşkün bir mucidin buluşu bu koltukta uzanmak ile hamakta uzanmak arasında pek fark olmasa gerek














benim beğenerek derlediğim bir kaç icat bu daha fazlasını görmek isterseniz 

www.teknokulis.com/ u ziyaret edebilirsiniz